4 Mart 2011

Üçlü Oyun

                          Bu şarkımızda 3 tane farklı dramatizasyon var. Çocuklar koşup oynamayı çok sevdiklerinden bu oyunlar da tam onlar için oldu. Orman sevgisi, hayvan sevgisi ve üretmek ile ilgili konularda hikayelerden yararlanıp konular hakkında bilgiler verip daha sonra oyunu oynarsanız daha yararlı olacağına inanıyorum. Videomuzun linki aşağıdadır. Keyifli dersler...

                                                   http://www.vimeo.com/20652940

söz-müzik: Atıl Çelik
oyun: Atıl Çelik

2 Şubat 2011

Otomobil kornası Daat Daaat Daaaat... Ritim Çalışması

                     

                    Evet belki şu anda 5 yaşında bir çocuğa otomobil kornası sesi çıkarttırmak, yada tren sesi çıkarttırmak komik olabilir. Biz eskiden tahtaya rulman takıp yokuş aşağı kayardık, şimdiki çocuklar uzay gemileriyle ilgileniyor olabilirler ama unutulmaması gereken tek şey onların çocuk olduğu ve tarihsel zaman değişse de bazı gelişim özelliklerinin değişmeyecek olmasıdır. Ritim çalışmaları bilişsel ve psikomotor becerileri geliştirir ve gerekirse otomobil kornasından yada damdaki leyleğin (tabi artık kaldıysa) tak tak sesinden yararlanılabilir.  
           
                  Aşağıdaki çalışmada çocuklar taşıtların çıkardığı seslere ritim aletleri ile öykünme yolu ile eşlik ediyorlar. basit, kısa ve yararlı bir çalışma olduğu için sizinle paylaşıyorum. Bu çalışmayı bana değerli öğretmenim Sayın Ramazan Gökkaya öğretmişti. İyi dersler dilerim hepinize...



1 Şubat 2011

FINGERBOARD da Neymiş, Bakugan varken?

                       Biz eskiden sokaklarda oynardık. Annemiz babamız bizi sokaktan toplardı. Bir gn 5-6 yaşlarında sokakta yalın ayak oynuyorum. Babam görmüş beni " Çabuk kerata eve koş, hasta olacaksın şimdi bu ne hal!" demiş. Ertesi gün ben ateşler içinde evde yatıyorum tabi. Tabi sonuç: hastalık kaçınılmaz... "Baba? sen nereden biliyorsun benim hasta olacağımı?". Babam biliyordu işte. Tüm anne ve babaların bildiği ve koruduğu gibi o da olacakları biliyor ve beni koruyordu. Peki siz biliyor musunuz şimdi çocuğunuz ne yapıyor? Steril ortamında dünyadan ve sokaktan yalıtılmış olarak evde başına hiç bir şey gelmeden play station yada nintendo oynuyor. Sosyallik sadece anaokulunda arkadaşlarıyla. O da tabiki sadece hemcinsleriyle. Çünkü gördüğüm kadarıyla çocuklar sandalyeye oturduklarında hemcinsleri ile oturuyorlar. Biraz inceleyince görüyorum ki kızlar winx kızları, barbi ve türevleri ile ilgileniyor, erkeklerse bakugan, ben ten ve türevleri ile ilgileniyor. Hep bir savaş hep bir dövüş! Nerede bizim seksekler, ip atlamalar, yakalamaçlar ve kör ebeler?

                     Yazıyı okuyan sayın veli! Buradan biraz sizlere ve de kendime kızıcam kusura bakmayın. Benzin pahalılandı deyip hala araba satın alan ve ihtiyaçtan fazlasını tüketen biz yetişkinler sokakları güvensiz hale getirdik! Biz yaptık. Şimdi de çocuklarımızı salon içinde sanal alemlerde oynamaya terk ediyoruz.

                    Anaokullarında çocuklarımız için yararlı olacak bir sürü etkinlik yapılıyor. Küçük ve büyük kas gelişimini sağlayacak bir sürü etkinlik var. Bunu yanında çocuklarımız evden onlara hiç yaramayacak oyuncaklar getiriyorlar. Yukarıda bahsettiğim bakugan ve ben ten gibi. Bunlar yerine alabileceğiniz ve onların koordinasyonunu geliştirici, küçük kas gelişimini sağlayacak bir oyuncak önereceğim sizlere. Aslında bu araç oyuncaktan da öteye geçim bir spor halini almış durumda. Bu aletin adı "fingerboard" . Fingerboard bildiğimiz kaykayın parmakla oynanan halidir. Çocuklar ve gençler arasında yurt dışında çok yaygın. Bizde ise yeni yeni yaygınlaşıyor. Ne yazık ki bakugan türevi oyuncaklar bizde çok yaygın ancak Avrupa ve Amerika da ne okulun ne de evin kapısından sokabilirsiniz!

                 Bu oyuncak ile çocuklar birlikte savaşmadan oynamanın güzelliğini yaşarken birlikte güzel şeyler yaratabilirler. Aynı zamanda gelişimlerine de katkıda bulunacağına % 100 eminim. Aşağıda sizinle bir video paylaşıyorum...
HER ANAOKULUNA BİR FINGERBOARD RAMPASI YAPILSIN!!!
                                               



19 Ocak 2011

Ritimli bir oyun örneği: Mağra Adamı Pizzası

   Geçen gün bir dersimde doğaçlama olarak ortaya çıkan bir oyunu sizinle paylaşmak isterim. Çocuklarla adını Mağara Adamı Pizzası koyduk :)


Mağra Adamı Pizzası:

İlk önce bütün çocuklar sınıfın içinde karışık olarak ve sessizce dolaşmaları istenir. Dolaşırken hikaye anlatılır ve bu hikaye ile kurallar ve oyunun oynama şekli verilmiş olur. Hikayemiz şöyle. Dinazorların yaşadığı çok eski bir zamandayız. Büyük ağaçların olduğu kocaman bir ormanda hep birlikte sessizce vahşi hayvanlardan korunarak dolaşıyoruz. Amacımız karnımızı doyurmak için yapacağımız Mağra Adamı pizzasına malzeme toplamak. dolaşırken lider yani öğretmen birden "yat" komutu verir. Bütün öğrenciler ve lider birlikte yere yatarlar. Lider:"şimdi pizzamızın malzemelerini toplayacağız.Ancak vahşi hayvanlardan korunmak için koruyucu dansımızı yapmamız gerekiyor. Bu dansı yaparken 1,2,3,Hop diye sayıcaz ve her hop diyişimizde elimizi çırpıcaz" Burda amaç çocuklara 4 zamanlı ritmin 4. zamanını vurgulatmak ve yaratıcı figürlerle dans etmelerini sağlamak.
Daha sonra liderden yine yat komutu gelir. "şimdi de birinci malzememizi alabilmek için bir dans yapmamız gerekiyor. bu dansta 1,2,hop,hop diyeceğiz ve hoplarda ellerimizi çırpıcaz"
Dans yapılır ve oyun tekrar yat komutu ile devam eder.

Burada önemli olan çocuklara ritmik zamanları anlatmaktır. isterseniz 3 zamanlı isterseiz 5,6,7,9 zamanlı ritimlerle de çocuklara danslar yaptırabilirsiniz.

Oyunun en eğlenceli kısmı ise sonu. Burada " tamam artık malzemelerimiz hazır. Şimdi pizzayı yapmak için herkes üzerime atlasın!" diyorsunuz ve bütün sınıf sizin üstünüze atlıyor. Bir yerde siz altta kalıyorsunuz. Açıkçası ben gittiğim bütün anaokullarında yapıyorum ve çok eğleniyoruz. 

17 Ocak 2011

Resimlerle Doğaçlama Ritim Çalışması

               Bu çalışmamızda çocuklarla doğaçlama yapıyoruz. Seçtiğimiz hayvan ve meyve resimleri ile tartım kalıpları oluşturuyoruz. Kullandığımız resimler: kanguru, kelebek, maymun, denizatı, fil, elma, ananas, muz. Bu resimleri çocuklardan istedikleri gibi yere dizmelerini istiyoruz. Dizildikten sonra ilk önce sırayla bütün resimlerdeki hayvan ve meyve isimlerini elimizle heceleyerek vuruyoruz. Daha sonra bizim belirlediğimiz bir kompozisyon ile ve yine bizim belirlediğimiz doğaçlama bir melodi ile ritim kalıbı hep beraber seslendirilir. Yerdeki resimler her seferinde değiştirilebilir, kompozisyon ve melodi değiştirilebilir. Çocukların en rahat edecekleri ezgisel aralık Re-La 5'lisi olduğundan bu konuya dikkat etmenizi öneririm. İyi çalışmalar...



Videoyu aşağıdaki linkten daha kaliteli izleyebilirsiniz.


Oyun ve şarkı: Atıl Çelik

10 Ocak 2011

Bir Şarkı İle Farklı Yaş Gruplarına Sayı Sayma ve Koordinasyon Çalışması

               Daha önce de belirttiğim gibi branş dersleri sınıf öğretmenlerinin yaptıkları çalışmaları destekler nitelikte olmalıdır. Buna güzel bir örnek olarak düşündüğüm aşağıda izleyeceğiniz iki tane etkinlik paylaşıyorum sizlerle. Birincisi 3-4 yaşlar ile sayı sayma çalışması. Bu çalışma 3 aşamalıdır. Şimdi sadece 1. aşamasını izleyeceksiniz. Bu aşamada çocuğa aynı renk grubundan bir sayı söylenir ve o kadar balığı getirmesi istenir (örn: 2 tane sarı balık getirir misin.). 2. aşamada farklı renklerden eşit sayıda istenir (örn: bize 2 mavi 2 yeşil balık getirir misin). 3. aşamada ise farklı renk gruplarından farklı sayıda obje getirmesi istenir ( örn: bize 2 yeşil 4 tane de sarı balık getirir misin). Bu çalışma çocuğa dokunarak saymayı öğretir. Objelerle saymayı öğretir. Diğer yandan çocuk belki 100'e kadar sayabilir. Ancak çalışmalarda göreceksiniz dokunarak sayamamaktadır. Ancak bu tür çalışmalar sonunda artık saymayı öğrenecektir.

               2. videoda 5 yaşlarla yapılmış bir koordinasyon çalışması izleyeceksiniz. Bu çalışmada önemli olan çocukların objeyi birlikte taşıyabilmeleridir. Her iki çalışmada da müzik araç olarak kullanılmıştır. Hepinize müzikli dersler dilerim...
 

Not: Kayda girmemiş ama bu şarkının başında balık tutmanın bir spor olduğunu, tutulan balıkların kilolarının ve boylarının ölçüldükten sonra denize salındığının altı çizilip bununla ilgili bir hikaye anlatılmıştır. Balıkların tekrar denize atılma nedeni bununla ilgilidir. Bana bu uyarıyı yapan arkadaşım Sayın Müzik öğretmeni Sinem Karhan Taşdelen Hanım'a çok teşekkür ederim...

Kullanılan şarkıya ait bilgiler:

Söz - Müzik : Atıl Çelik
Oyunlar: Atıl Çelik

7 Ocak 2011

Okul Öncesi'nde Enstruman Eğitimi



                                               
                              Bir çok velim beni arıyor yada gördükleri yerde hemen soruyor "öğretmenim biz oğlumuza/kızımıza bir enstruman almak istiyoruz, ne yapalım?". Okul öncesi dönem riskli bir dönemdir. Sadece müzikte değil diğer alanlarda da eğer çocuk sevdiği şeyi severek yaparsa başarılı olur. Okul öncesi dönem çocuklarının küçük ve büyük kas gelişimi daha tamamlanmadığından çalgı seçimine çok dikkat etmek gerekli. Yaş dönemine uygun çalgılar seçilmeli.
 Çizgi Film Çocuk Evi Renklerle Org Eğitimi

3-4 yaş dönemi: Bu dönemde çocuklara ezgisiz vurmalı çalgılar ile küçük ritim çalışmaları yaptırmak gerekli. anne veya babanın verdiği çok basit ritimleri birlikte tekrarlamak bu dönem için yeterli etkinlikler olur.

4-5 yaş dönemi: Yavaş yavaş ezgili vurmalı çalgılara (metalofon, ksilefon) geçilebilir. Bunun yanında doğa seslerindeki nüans farkları ile çalışmalar yapılabilir. Köpek sesi kalın ses, kuş sesi ince ses gibi alıştırmalarla duyum geliştirilebilir. Ezgili vurmalı çalgılar ile çok küçük ezgiler ile( tek veya en fazla 2 sesli) tekrar yapılabilir.

5-6 yaş dönemi: Artık bu dönemde çocuklara ezgili vurmalı çalgılar ve elektronik org ile eğitim verilebilir. Ancak nota kavramı hala yoktur. Bunun yerine renkler ve sayılar kullanılarak çalışmalar yapılır. Ezgili vurmalı çalgılar uzun kas koordinasyonu, elektronik org ise parmak kaslarının gelişimi ve koordinasyonunu sağlar. Bu dönemde piyano eğitimine de başlanabilir ancak dikkatli olmak ve çocuğun vicut yapısına bakmak gerekir.Çünkü piyano tuşları elektronik orga göre daha geniş ve ağırdır.
Çizgi Film Çocuk Evi Renklerle Org Eğitimi


                          Keman, gitar, flüt g,b, çalgılar ancak ilkokul eğitimine başladıktan sonra 9-10 yaşları civarında olabilir. Okulöncesinde bir çocuğa keman çaldırmaya çalışmak sizin şu anda kontrbas'ı keman gibi çalmaya çalışmanız gibi bir şey. Bu deneyimi çocuğunuza yaşatmak onun bu işten sıkılmasına ve reddetmesine neden olur.

Not: Yukarıdaki yaş gruplarına göre yaptığım enstruman gruplamaları çocuğun yaşına ve hazır bulunuşluk durumuna göre değişkenlikler gösterebilir.

                        Müzikli günler dilerim...

6 Ocak 2011

Adı Kadar Eğlenceli Bir Çalgı: UKULELE


Adı gibi kendisi de eğlenceli olan çalgımızın ismi Ukulele. Ancak yazıldığı gibi değil "yukuleyle" şeklinde okunur. Kısaca Uke (yuk) denir. Anavatanı Havaii olan 4 telli bir çalgıdır kendisi. İnsanın görünce "büyüyünce gitar olcak sanki, bak hele hele!" diyesi gelen yumşak sesli bir çalgı.
Okul öncesinde kullanımı oldukça pratik. Hem taşıması kolay hem de çocukların arasında rahatlıkla dolaşma olanağı veriyor. Böylece onlarla rahatça oynayabiliyorsunuz. Hem çocukların da çok ilgisini çekiyor. 



Soyut Düşünememeye Farklı Bir Örnek

Dave Allen'ın bir şovundan alıntıdır. 6 yaşına kadar çocuklarda soyut düşünme olmadığına farklı bir bakış açısı ve güzel bir örnek. İşte bu yüzden okul öncesi şarkılarda soyut kavramlar kullanılmaz. İşte tam da bu yüzden okul öncesi müzik eğitiminde popüler kültür şarkıları kullanılmaz, kullanılmamalı...

Okul öncesinde nasıl bir müzik dersi olmalı?

                            Hayatımız boyunca okullarda hep şunu gördük; müzik dersinde öğretmen gelir, tahtaya bir şarkı yazar, kendi çalar ve söyler, bize tekrarlatır, blok flüt (recorder) ile çaldırır ve ders biter. Peki şimdi düşünün bu size ne kattı? Ne hatırlıyorsunuz o günlere dair?... Peki böyle mi olmalı? Siz bize emanet ettiğiniz çocuklarınızın bu şekilde bir eğitim almasını mı istiyorsunuz? Sadece sene sonu gösterisine yönelik anlamsız koro çalışmaları? Göz boyamak için dikilmiş kostümler? Peki küçücük çocuğunuz nasıl bir eğitim aldı bu süreçte? Tabi siz memnunsunuz! Oturduğunuz yerden çocuğunuzun bir kaç kare fotoğrafını çektiniz. Peki ya o? O, kocaman sahnede, kocaman ışıkların altında ter dökerek bir ürün ortaya koydu ama İÇİ BOŞ!

                         Peki nasıl bir müzik dersi olmalı?

                        Müzik dersi öncelikle kurumun yıllık planına uygun olmalı. Çünkü işlediğimiz derslerin sınıf öğretmeninin yaptığı etkinliklerle paralel gitmesi gerekiyor. Koro çıkarmak en kolay iş. 1 haftada bir çocuğa 10 tane şarkıyı ezberletebilirsiniz. Ama ona hiç bir şey kazandırmaz bu. Çocuğun diğer etkinliklerle desteklenmesi lazım. Müzik dersinde kimi zaman müzik işte bunların uygulanabilmesi için bir amaçtan önce araç olur. Koordinasyon becerisi kazandırmada bize araçtır. Sayı saymayı öğrenmede bize araçtır. Yaratıcılığını destekleyici etkinlikler yapmada bize araçtır.Sağ-sol kavramını öğretmekte bize araçtır. Bu gibi etkinliklerde önemli olan çocuğun şarkıyı öğrenmesi değildir. Önemli olan şarkıya uygun, ritmik hareket etmek veya dans etmektir.

                     Bu çalışmaları yaparken kullanılan müziklerin kesinlikle okul öncesine uygun müzikler olması gerekmektedir. Bir klasik müzik yada jazz uygundur ancak pop dediğimiz içi boş müzik uygun değildir. Klasik müzik yada jazz'ın uygun olmasının nedeni sözsüz olması ve beğeni eğitiminde tüm dünyada kullanılır olmasındandır. Bazı okullarda kimi müzik öğretmenlerinin çocuklara popüler müzik, sanat müziği gibi türlerde şarkılar söyletmeye çalışıyor olmaları bir gerçek. Ancak bu müzik öğretmenlerinin savunması da velilerden gelen bu tip talepler olması olduğunu söylemekteler. Evet, doğrudur. Velilerin bu tip talepleri olabilir, ancak bu konuda eğitim almış olanlar öğretmenlerdir ve veliyi bilgilendirme görevi de onlarındır.

                  Çocuklarımızın iyi bir eğitim ile daha iyi yetişmeleri için tüm branş derslerinde bu tür konuların doğru olarak işlendiğinden lütfen emin olunuz...